Yapılan araştırmalar kekemeliğin daha çok aileden geçen bir sorun olduğunu ortaya koymuştur. Kekemelerin ailesinde, sülalesinde kekeleyen kişilere rastlanmaktadır. Benim Türkiye’de 500 kekeme üzerinde yaptığım bir araştırmada yaklaşık olarak kekemelerin % 50’sinin ailesinde, sülalesinde kekemelerin varlığına rastlanıyordu. Kimisi kekeme olmuş iyileşmiş, kimisi hale kekeme idi. Kekemeliğin genetik mi, yoksa çevresel faktörlere mi bağlı olduğu uzun zamandan beri bilim dünyasında tartışılmaktadır. Günümüzde yapılan bazı bilimsel çalışmalar genetik yatkınlığın kekemeliğin ortaya çıkmasında çevresel faktörlerden daha etkin olduğunu ortaya koymuştur. Burada şu açıklamayı yapayım. Benim mesleki tecrübem şunu gösteriyor. Kekemeliğin kendisi genetik değil ama yatkınlığı genetik. Bazı ailelerin genetik yapıları kekemelik sorunu için uygun ortam sağlıyor. O ortam yaşanınca kekemelik ortaya çıkıyor. Bazı ailelerin bazı konularda genetik yatkınlığı vardır. Örneğin; Bazı sülalelerde göz genetik olarak zayıftır ve sülalenin yarısı kalın çerçeveli gözlük takar. Bazı ailelerde karaciğer zayıftır sülalenin yarısı şeker hastasıdır. Bazı ailelerde kalp zayıftır, yaşlılar kalpten patır patır giderler. İşte bunun gibi bazı ailelerde de kekemeliğe yatkınlık görülüyor. Çocuk küçükken korkarsa, küçük kardeşini kıskanırsa, ateşli hastalık geçirirse, kekeme birisini taklit ederse kekeme olabiliyor. Ama genetik yatkınlık olmasına rağmen bu tür olumsuzlukları yaşamazsa kekeme olmuyor. Aileler ve ikiz kekemelerle ile ilgili yürütülen çalışmalar yapılmış. Yapılan bu bilimsel çalışmalar kekemeliğin etiyolojisindeki kalıtımsal nedenlerin etkisini desteklemektedir. İkizlerle yapılan çalışmalarda tek yumurta ikizlerinde % 77, çift yumurta ikizlerinde ise % 32 oranında kekemeliğin görüldüğü tespit edilmiş. Yani tek yumurta ikizinin birisinde kekemelik varsa diğer ikizde de % 77 ihtimalle kekemelik görülüyor. Kekemeliğin kişinin birinci dereceden akrabalarında tüm nüfusa oranla üç kat daha fazla ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Kalıtımsal faktörler cinsiyete göre değişiklik gösteriyor. Kekemelikte kalıtımsal geçişin erkeklerde kızlara oranla daha etkili olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre kekeme bir annenin oğlunun kekeme olma ihtimali % 36 bulunmuştur. Kekeme bir babanın kızının kekeme olma ihtimali ise % 9 olarak tespit edilmiştir. Kekeme bir babanın oğlunun kekeme olma ihtimali ise % 20 olarak risk taşımaktadır. Kekeme bir kızın erkek kardeşinin kekeme olma riski % 23 iken kekeme bir erkeğin kız kardeşinin kekeme olma riski ise % 3 olarak tespit edilmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalarda özellikle kalıtımın önemi vurgulansa da kekemelik probleminde çevresel faktörlerin önemli olduğunu ortaya çıkaran çalışmalar da vardır.