Vajinismus, vajinusmus nedir?
Kadın partneriyle cinsel ilişki yaşayacağı zaman elinde olmadan pelvik kaslarını kasar, kilitlenir, atar, iter, tekmeler ilişkiye izin vermez. Bu durumda cinsel ilişki gerçekleşmez. İşte bu soruna vajinismus deniyor. Vajinismus ülkemizde görüldüğü gibi cinselliğin tabu olarak görüldüğü başka ülkelerde de görülebiliyor. Vajinismus kadını ilişki esnasında kasılırken sadece vajen kaslarını kasmaz. Bir çok kadın bütün bedenini kasar. Hatta bazen öyle şiddetli kasılır ki kas katı kesilir. Tüm beden kasıldığı için beli, bacakları, vajen bölgesi günlerce ağrıyabilir. Vajinismusun en temel özelliği kadının istem dışı, irade dışı kasılmasıdır. Kontrol kesinlikle onun elinde değildir. Vajinismus kadını ilişki sırasında otomatik pilota bağlanmış gibi hisseder kendini. Cinsel ilişki denemelerinde kasılma davranışlarına kaygı, korku, endişe gibi duygular eşlik eder. Bu duyguları o kadar güçlü hisseder ki bayan anında gerilir, panikler. Bir süre bu panik halini yaşayan kadın cinsel ilişkiden kaçar yada ilişkiyi reddeder. Bacaklarını sıkıca kenetlenir, eşi çaresiz kalır. Erkek de bir süre sonra cinsel ilişkiyi bırakır. Çiftler sürekli deneme yaparlar. Her denemeden sonra bu kasların kasılması otomatikleşir. Bazen parmak egzersizi çalışan vajinismus vakaları vajene dokununca anında kasıldıklarını söylerler. Jinekolojik muayenede, tampon kullanılmasında, vücuda dışarıdan yabancı bir cisim sokma girişimlerinde de kasılma tetiklenir. Kadında kasılmalar tetiklendikçe kadın gerginlik, korku, rahatsızlık yaşar. Vajinismus problemi çözülünce istem dışı kasılmalar son bulur. Vajinismus kadını huzur ve güven içinde cinsel ilişkisini yaşar. Vajinismusu bütün bunlara rağmen bir hastalık olarak tarif etmek doğru değildir. Vajinismus bilinç, bilinçaltı ve duygular arasındaki birlikteliğin, koordinasyonun sağlanamaması sonucu ortaya çıkan psikolojik bir sorundur. Vajinismusun hangi bir hapı, şurubu, ilacı, ameliyatı yoktur. Yaşayanlar için çok büyük bir sorundur. “Ömrümü yedi bu vajinismus. Beni 10 sene yaşlandırdı” derler.
Neden ben vajinismus yaşıyorum?
Vajinismus kadınının kafasını bazı düşünceler kaplar. “Neden vajinismus sorununu ben yaşıyorum? Neden ben? Allah’ım benim suçum ne?” gibi düşünceler kafalarında uçuşur. Tabiî ki bu sorunu yaşamak kadının istediği bir şey değildir. Neden ben sorunun çok geniş bir cevabı vardır. Neden ben deyince verilecek cevaplardan bir kaçı şöyle olabilir. Her kadın yetiştiği sosyal çevre, yetişme tarzı, yaşadığı travmalar farklıdır. Her çocuk taciz yaşamayabilir. Ama arada bazıları yaşıyor. Bir olayın bir çok sebebi, nedeni olabilir. Her toplumun, her ailenin cinselliğe bakış açısı aynı değildir. Birisi trafik kazası geçirirken bir başkasının babası ölür. Bizim irademiz dışında gelişen olayları biz kontrol edemeyiz. Bazen sadece kurban konumunda oluruz. Vajinismus problemi yaşayan kadınlar bu sorunu sadece kendilerinin yaşadığını sanırlar. Ve çözümünün olmadığını düşünürler. “Hocam, benden başka kimsede var mı? Bu sorun çözülür mü?” diye sorarlar. Burada önemli olan soruna değil çözüme odaklanmaktır. Şu yada bu sebepten dolayı vajinismus yaşıyorsunuz. Şimdi “neden benim başıma geldi?” diye ağlamak size ne kazandıracak? Bunun yerine “ben bu sorundan nasıl kurtulabilirim” diye çözüm odaklı düşünmek sizi çözüme daha kısa sürede ulaştırır. Bir yerde sorun varsa muhakkak onun çözümü de vardır. Son yıllarda bu konuda kadınlar çözüme daha çabuk ulaşıyorlar. İlk günlerde sorun yaşayanlar hemen internete girip araştırma yapıyorlar. Hatta çoğu kendi sorununa teşhisi kendisi koyuyor. Ama geçmiş dönemlerde kadınlar bu şansa sahip değillerdi. Aynı sorunu başka kadınların da yaşaması vajinismus vakalarını rahatlatır. Çünkü ne olursa olsun o konuda yalnız olmak kötüdür. “Bu sorun başkasında da varmış, ben yalnız değilmişim” diye düşünmek sizi rahatlatır. Vajinismus problemini yaşayan sevgili kardeşim! Sen bu sorunu kötü bir insan olduğun için yaşamıyorsun. Lanetlenmiş birisi hiç değilsin. Cezalı da değilsin. Sen cinsel anlamda yeterli bilgiye, hoşgörüye, anlayışa sahip toplum içinde yetişmemişsin. Bu konularda olumsuz yaşam koşullarında yaşamışsın. Olay budur.
Vajinismus kimlerde görülür?
Vajinismus yaş, eğitim, din, dil, ırk ayırt etmeden her toplumda ortaya çıkabilir. İnsanın olduğu her yerde görülebilir. Ama bazı toplumlarda çok bazı toplumlarda az görülür. Vajinismus daha çok kimlerde ortaya çıkıyor bir bakalım:
- Çocukluk, ergenlik, gençlik dönemlerinde cinsel tacize uğramış kişilerde…
- Cinsellik konusunda baskı görmüş kızlık zarı, namus kavramı konusunda hassas yetiştirilmiş kadınlarda.
- Örf, adet, gelenek, görenek, töre, din gibi sosyal olguların katı kurallarla uygulandığı aile ve sosyal ortamlarda büyüyen kızlarda…
- Aşırı korunmuş, el bebek gül bebek yetiştirilmiş, aşırı bebekleştirilmiş koruyucu aile kızlarında…
- Çocukluk döneminde anne babasının yada başkalarının cinsel lişkilerine tanıklık etmiş kızlarda…
- Bütün bunların dışında görünürde hatırladıkları hiçbir olumsuz cinsel yaşantısı, anısı, geçmişi olmayan ve sorunun kökeni net olarak belli olmayan kadınlarda da görülebilmektedir.
- Vajinismus toplumun bütün sosyal katmanlarında görülebiliyor. İlla belli bir sebebinin olması gerekmiyor.
Kadın doğum uzmanı olup da vajinismus olan danışanlarımız oldu. Her meslekten her vajinismus var. Öğretmen, mühendis, hakim, savcı fark etmiyor. Dünyanın her ülkesinde vajinismus vakaları ve bunlara hizmet eden cinsel terapistler vardır.
Türkiye’de Vajinismus Problemi
- Vajinismus kadın cinsel problemlerinin en başında geliyor. Aslında daha başka cinsel sorunlarda var ama onlar için terapiye gelinmiyor.
- Vajinismus sorununun temelinde gizlilik vardır. Kimse ile paylaşılmaz. Terapi düşünülmez. Genellikle terapiye en son gidilir.
- Vajinismus çocuk sahibi olmaya engel değildir. Yani bazı vajinimus vakaları hamile kalabiliyor.
- Vajinismus yaşayanlar bu sorunun sadece kendi başlarına geldiği gibi yanlış bir inanca sahiptirler.
- Vajinismus çiftleri cinsellikle ilgili rol yaparlar. Cinsellikten çok haz, doyum aldıklarını söylerler.
- Vajinismus kadınları kızlık zarının kalın olması sonucunda bu sorunu yaşadıklarını düşünebilirler.
- Vajinismus yaşayan kadınlar toplumun her kesiminden olabilir. Eğitimi, dini inancı, gelenekleri, yaşı pek önemli değildir. Herkesi etkiler.
- Vajinismus kadınları genellikle mükemmeliyetçi, obsesif, vesveseli tiplerdir.
- Vajinismus kadını kocasını düşünceli, anlayışlı diye tarif eder.
- Vajinismus kadınları ön sevişmeden, sürtünmeden zevk alarak orgazma ulaşabilirler. Sadece vajinal ilişki yaşayamazlar.
- Vajinismuslu kadın cinsel birleşmeyi yaşayamadığı gibi muayeneye de izin vermez.
- Türkiye’de vajinismusun görülme sıklığının % 2 olduğu tahmin ediliyor.
- Vajinismus kadını da cinsellikten zevk, haz alabilir. Vajinismus olması buna engel değildir.
- Vajinismus çiftlerini en çok çocuk sahibi olmamak etkiler. Üzerlerinde baskı oluşturur.
- Vajinismus bazı kadınlarda koruma kalkanıdır. Bekareti, namusu, onurunu koruma anlamına gelir.
- Vajinismus kadınları çok değişik durumlardan dolayı vajinismus problemini yaşarlar.
Vajinismusta cinsel birleşme neden sorun oluyor?
İnsan günlük hayatta hemen hemen bütün davranışlarını otomatik yapar. Yemek yeme, su içme, diş fırçalama, çay içme, sigara yakma davranışları alışkanlık haline gelmiş otomatik refleks hareketler bütünüdür. Beynimiz her şey alışkanlık haline gelsin istiyor. Çünkü her davranışı yaparken düşünmek istemiyor. Yaşanılan cinsel ilişki bir çok şartlı tepkiyi içine alan bir davranış kalıbıdır. İşte vajinismus da şartlı davranış kalıbı haline gelmiştir. Daha dokunur dokunmaz hemen kilitlenir bayan. Çiftler huzur içinde cinsel birleşme yaşamak için işe koyulurlar. Ön sevişme süper gider. Her şey yolundadır. Birliktelik olacağı zaman kadın tak hemen kasılır. Araya bir şeyler girer. Görünmez bir el midir, yoksa başka bir şey midir, bilinmez. Çiftler ne kadar çok deneme yaparlarsa yapsınlar bu kasılmalar artarak devam eder. O anda kontrol tamamen kaybedilir. Otomatik pilot devreye girer. Flörtle evlenen çiftlerimiz var. 4-5 yıl flört etmişler. Bu flört döneminde cinsel yakınlaşmalar olmuş. Kız hep kendini sakınmış. “Hayır, şimdi olmaz. Gerdek gecesini bekleyeceksin” demiş. Bu kasılmalar o karda çok olmuş ki, kızımız hep kendini korumuş. Çünkü yasak var. Düğün vakti gelmiş. Evlenmişler, yasak kalkmış. Ama durum fena… Kızımız elinde olmadan kasılmaya başlıyor. Çünkü 4-5 yıllık korunma içgüdüsü sonucunca nur topu gibi bir vajinismusları oluyor. Kasılmalar ve kapanmalar otomatikleşmiş oluyor. Cinsellik bir uyum sürecidir. Bu süreç zamanla öğrenilir. Normal çiftlerde bile cinsel uyum aylar hatta yıllar alabilir. Uyum süreci tamamlandıkça çiftler cinsellikten daha fazla zevk ve haz almaya başlarlar. Hatta çok ilginç şeyler yaşanır. Vajen kendini eşinin penisinin çapına göre ayarlar. Cinsellikte hem bedensel uyum hem de zihinsel uyum zamanla sağlanır. Cinsellikle ilgili fanteziler, hikayeler, anılar heyecan oluşturur. Vajinismuslu kadın cinsellikle ilgili pozitif deneyimlere sahip değildir. Hatta kadın cinsellikle ilgili düşünemez. Aklına cinsel içerikli düşünceler dahi gelmez. Vajinismus kadınının zihnindeki cinsel imaj olumsuzdur. İşte bu olumsuz düşünceler, imajlar, görseller, anılar vajen kaslarının istek dışı kasılmasına yol açarlar. Bu kasılmalar sonucunda vajinismus kadınında cinsel birleşme imkansız hale gelir. Her deneme duvara toslar. Çoğu zaman ilişki ağrılı olabilir. Bu ağrı, acı duyumları vajen kaslarının hafızasına yerleşir. Her ilişki denemesinde kasılmaya sebep olur. Sonuç olarak cinsellik ağrılı ya da imkansız hale gelir. Vajinismusta bu denemeler kas hafızasının daha da güçlenmesine yol açar. Cinsel ilişkiden önce kadın cinselliği canı gönülden istese bile girişilen her deneme hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Erkek partner her denemede başarısız olmanın ezikliğini, hüsranını, gerginliğini, pişmanlığını yaşarken kadında kendi bedeni üzerinde kontrolü tamamen kaybettiğini, yitirdiğini düşünür ve kendini berbat hisseder. Vajinismus probleminin özünde kadının pc kasları irade dışı çalışır ve vajen kaslarını kapatır. Bu durumda bilinç tamamen devre dışıdır. Bu durumda ilişki de başarısız olur. Vajinismus terapisinde davranışçı terapi bu vajen kaslarını yeniden eğitmeye odaklanır. Kas hafızasını yeniden kodlamaya çalışır. Amaç; yanlış eğitilmiş olan bu pc kaslarını doğru bir şekilde eğitmektir. Bunun için daha çok kegel egzersizleri uygulanır. Kas hafızası pozitif olarak yeniden oluşur.
Vajinusmusun sebepleri, nedenleri nelerdir?
Vajinusmusun en önemli, temel duygusu aşırı korkudur. Bu duyguya anksiyete ve kaygı da eşlik eder. Vajinismus kadını hayali korku yaşar. Acı yoktur ama “acıyacak” korkusunu yaşar. Kanama yoktur ama “kanayacak” korkusunu yaşar. Yırtılma yoktur ama “yırtılacak” korkusunu yaşar. Tabi bu acıyacak, kanayacak, yırtılacak korkusu bir günde oluşmamıştır. Geçmişte yaşadığı travmaların yada yanlış cinsel eğitimlerin etkisi ile oluşmuştur. Bilinçaltının en temel görevi aslında kadını tehlikeden korumaktır. Korku duygusu da koruma için gerekli bir duygudur. O kadar negatif yaşantı yada telkin sonucunda bilinçaltı erkeği tehlike olarak algılıyor. Evinize tanıdığınız bir sapık gece yarısı gelse onu içeri buyur eder misiniz? Tabiî ki etmezsiniz. Onu görünce hemen kapıyı kapatırsınız. İşte bilinçaltı için eş bir sapık gibidir. Bilinçaltı sadece koruma refleksi ile hareket eder. Amacı kadını erkek tehlikesinden korumaktır. Bilinç ise erkeği sever, ona aşıktır. Çiftler severek, aşık olarak evlenmişlerdir. Ama bilinçaltı bunları görmez ve bilmez. Onun için her erkek cinsel anlamda tehlikedir. Vajinismusun ilk temeli beş ile yedi yaşları arasında atılır. Çocuklar 5-7 yaşları arasında cinselliği, cinsel organları çok merak ederler. Bu dönemde iğnecilik, doktorculuk oyunları çok oynanır. Aileler bu merak duygusunu yanlış yorumlayıp çocukların cinsel içerikli davranışlarını cezalandırırlar. Bu yöndeki soruları cevaplamazlar, kızarlar. Toplumsal kuralların katı olması, erkek egemen yaklaşım, cinselliğin tabu, kötü, pis görülmesi ve çocuğa lanse edilmesi, elalem ne der sözleri, ayıptır, günahtır yaklaşımı çocuğun cinselliğe önyargı ile yaklaşmasına yol açar. “Yürürken dikkat et, zıplama, hoplama bekaretin gider” gibi yaklaşımlar kız çocuğuna bekaretini canı pahasına koruma inancını kazandırır. Namus kavramı aşırı abartılır. Koruyucu aile, otoriter baba figürü de vajinismus sebeplerinden birisidir. Aile içi şiddet, kavga, gürültü, baskı da vajinismus oluşumunda etkilidir. Evlendikten sonra ağrılı bir doğum, ağrılı bir jinekolojik muayene ve kürtaj da vajinismusa neden olabilir. Bazı vajinismus kadınlarında gözüken bir neden de olmayabilir. Ama derinlemesine incelendiğinde derinlerde muhakkak bir sebebi olabiliyor. Çocukluğunuzda seyrettiğiniz bir film, gördüğünüz bir resim, yaşadığınız bir olay, gördüğünüz bir rüya sizi etkileyebilir. Bir vakamızla çalışırken hipnoz uygulamasında 5 yaşına gitti. 5 yaşında tecavüze uğradığını anlattı. Tabi ki anlattığı rüyaydı. Öylesine korkuyordu ki, 25 yaşında olmasına rağmen o rüyayı hatırlayınca hüngür hüngür ağlamaya başladı. Bir başka vakamız yeşil çam filmi seyretmiş. Filmde bir doğum sahnesi var. Kadın bağırıyor, çığlıklar atıyor, haykırıyor, ağlıyor. Öylesine zorlu bir sahne ki kızımız o zaman 15 yaşında ve bu sahneden çok korkuyor. Bu kızımızın en büyük korkusu hamile kalmak idi. Çocukluk döneminde yaşanan cinsel istismarlar da vajinismusun sebepleri arasındadır. Vajinismus kişiye özgüdür. Herkesin vajinismus sebebi çok farklı olabilir. Kötü bir aile yaşantısına tanık olan bir kız çocuğu için evlilik kötü bir olaydır. Anne baba sürekli kavga ediyorlar. Kızımız 7 yaşına kadar bu kötü evliliğe tanıklık ediyor. Anne baba ayrılıyorlar. Kız anneyle kalıyor. Anne eve sevgilisini alıyor. Kız buna da tanıklık ediyor. Kızımız 19 yaşına gelince bir oğlana aşık oluyor. Flört dönemi harika geçiyor. Nişan yapılıyor. Evlilik hazırlıkları başlıyor. Düğüne 15 gün kala kızımız böğürerek kusma refleksleri gösteriyor. Evleniyorlar ve kızımız vajinismus. Neden kustu? Neden vajinismus? Bilinçaltı aslında bu evliliğe karşı çıkıyor. Kızı uyarıyor. Kusması bedensel tepkidir. Çünkü kızın rol modelleri kötü bir evlilik sergilemiş. Kızında aynı sonucu yaşayacağını var sayıyor bilinçaltı. Bilinçaltı “Evlilik çok kötü… Senin anne ve baban sürekli kavga ediyorlar. Evlenince sende aynı durumu yaşayacaksın. Bunun için evlenmemelisin” diye düşünebiliyor bilinçaltı. Aslında vajinismus kadının korunma kalkanıdır. Tek amacı kadını korumaktır. Ama burada dost ve düşman ayırımını yapamıyor bilinçaltı. Kadının nikahlı eşini de tehlike olarak algılıyor. Ülkemizde hala bekaret bezi problemi var. Bir öküzün teki eşinin vajenine havan kolunu sokarak kızlık zarını yırtmış ve yengelere bu bezi vermişti. Yine kızlık zarını yırtmak için eşinin vajenine parmağını sokan manda erkekler de var maalesef. Bu tür yaklaşımlarda vajinismusun sebebi olabiliyor. Bu kadar çok sebebi olmasına rağmen vajinismusun çözümü var. Korkacak bir tarafı da yok. Öncelikle hipnozla bu sorunun kökenindeki travmatik olayları buluyoruz. Duygusal boşalım teknikleri ile kaygı, korku, endişe, anksiyete duygularını dakikalar içinde boşaltıyoruz. Davranışçı terapilerle kasılan kasların hafızası yeniden olumlu olarak programlanıyor. Sonuç olarak vajinismus çözülüyor. Sizle mutlu sona ulaşıyorsunuz.
Hangi kadınlar vajinismus riski altındadır?
- Bebeksi, çocuksu bir kişilik yapısına sahip olanlar
- Bağımlı kişilik yapısına sahip olanlar
- Ruhsal gelişimini gerçekleştirememiş olan kadınlar vajinismus yaşama riski altındadırlar. Kızımız 25 yaşında ve öğretmen. Ama davranışları tamamen çocuksu, bebeksi… Aşırı korunmuş ve bebekleştirilmiş bir kişilik yapısına sahip. 3 yıllık evli ve vajinismus. “Hocam, ben babamın cici kızıyım. Hala babamın yanına gittiğim de babam beni kucağına oturtur. Babamı da, eşi mi de çok seviyorum. Şimdi ben ilişki yaşarsam kızlığımı kaybedeceğim. Kadın olacağım. Kadın olursam babamın cici kızı olma özelliğimi kaybedeceğim. Babamın cici kızı olmayı kaybetmek istemiyorum. Kadın olmak istemiyorum” demişti
- Cinsel istismara uğramış kızlar risk altındadır.
- Cinselliğin konuşulmadığı, ayıp karşılandığı, tu kaka bilindiği ailede yetişen kız çocukları risk altındadır.
- Ailede erkek gibi yetiştirilen kızlar risk altındadır.
- Olumsuz aile yaşantısına tanık olanlar risk altındadır.
- Anne ve babanın cinsel yaşantısına tanıklık eden çocuklar risk altındadır.
- Baskıcı baba, anne, abi, abla figürlerinin olduğu ailede yetişen kızlarımız gene risk altındadır.
- Pasif annenin olduğu, kızın babasını rol model aldığı aile yapıları risk taşır.
- Dini argümanların çokça kullanıldığı, her şeye günah nazarıyla bakıldığı ailelerde yetişen kızlar risk altıdadır.
- Erkek egemen ailelerde, toplumlarda yetişen kızlar bu guruba dahildir.
- Kadına değer verilmeyen, kadının bir eşya gibi görüldüğü toplumlarda yetişen kızlar risk altındadır.
- Kızlık zarının öneminin çok çok abartıldığı aile de yetişene kızlar gene risk altındadır.
- Cinsel cehaletin olduğu, cinsel eğitimin verilmediği ailelerde yetişen çocuklar risk altındadır. Eğitim seviyesi yükseldikçe terapiye gelen çift sayısı artıyor. Bize gelenler genellikle üniversite mezunudur. Eğitim seviyesi düştükçe genelde boşanma ile sonuçlanıyor evlilik. Yada cinciye, hocaya gidiliyor.
- Ağrılı, acılı jinekolojik tedavi gören kadınlar risk altındadır. Her anne kızıyla cinselliği rahatça konuşabilmelidir. Cinselliğin ayıp olmadığını, güzel bir şey olduğunu vurgulamalıdır. Her şeyin bir vaktinin ve saatinin olduğu ifade edilmelidir. Çocuklar, ergenler bu konuda bilgilendirilmelidirler.
Vajinismus erkeğine düşen görevler
1- Vajinismus erkeği öncelikle bu sorundan dolayı eşini suçlamamalıdır. Vajinismus sorunu eşinizin icat ettiği bir problem değildir. Eşinizin hatası, kusuru değildir. Vajinismus eşinizin elinde olmadan istem dışı kendini kasması sonucunda oluşur. Bazı erkekler eşini “Bunu sen isteyerek yapıyorsun. Sen istersen bu iş olur” diye suçluyor. Bu yaklaşım çok hatalıdır.
2- Cinsel birleşme sırasında istem dışı kasılmalar penisin girişine izin vermez. Her türlü zorlama, deneyim, deneme eşinizin acı yaşamasına sebep olabilir. Bu kasılmalar konusunda eşinize anlayış gösterin. Onu zorlamayın.
3- Eşiniz bu sorunu sizinle çözecek. Başkası ile çözmesi mümkün değil. Çünkü eşinizin partneri sizsiniz. Olaya eleştirel, suçlayıcı yaklaşımınız problemi daha da çıkmaza götürür.
4- Vajinismus problemi sadece eşinizin problemi değildir. Vajinismus problemi her ikinizin de problemidir. Ama böyle deyince gidip konu komşuyu da işin içine katmayın. Çekirdek aile olarak sizin probleminizdir.
5- Çözüm sürecinde eşinize destek olmanız, yardımcı olmanız, ona moral vermeniz çözüm sürecini hızlandırır. “Bu senin işin, senin ödevin, hadi git çalış” yaklaşımı terapiye, çözüm sürecine zarar verir.
6- Vajinismusun çözülmesinde sizin anlayışınızın, desteğinizin, sabrınızın, işbirliğinizin önemi çok ama çok büyüktür.
7- Benzer problemi siz yaşasaydınız. Mesela sertleşme problemi yaşasaydınız. Eşinizin size karşı nasıl davranmasını isterdiniz? Bu gibi şeyleri düşünerek eşinizle empati kurunuz.
8- Vajinismus problemini bir tehdit unsuru olarak kullanmayınız. “Bu problemi çözemezsen seni boşarım” gibi yaklaşım eşinize yardımcı olmaz. Hatta onu daha çok gerer. Çözümden uzaklaştırır.
9- Şunu unutmayın. Mutlu bir evlilik ve cinsel birliktelik için her ikiniz de çaba harcamalısınız.
10- “Gülme komşuna, gelir başına” deyimini bilirsiniz. Bazen terapilerde erkek gümbür gümbür atar. “Hocam, ben taş gibiyim. Hiç bir sorunum yok. Kendime güveniyorum” der. Vajinismus terapisine başlarız. Kadın kısa sürede çok güzel mesafeler kat eder. Sıra eşiyle deneme yapmasına gelir. Dün aslan gibi kükreyen erkek tıssss sertleşme olmaz. Yada erken boşalma yaşar. Ertesi gün süt dökmüş kedi gibi karşıma gelir. “Ne oldu?” derim. “Şey oldu, hocam. Dün deneyin dediniz, bende sertleşme olmadı” der. Bu terapi sürecinde bazı vajinismus erkekleri sertleşme problemi, erken boşalma veya iktidarsızlık yaşayabilirler. Hemen bu konuları da erkekle çalışmaya başlarız. Erkeğin bu tür problemleri kadının vajinismus problemini çözmesi ve cinsel hayatın başlaması ile kendiliğinden düzelir. Düzelmese de terapilerle biz yardımcı oluyoruz.
11- Erkek bu süreçte ret edilme duygusu yaşayabilir. Vajinismus ilerledikçe cinsel istek ve arzularda azalma olur. Erkek bunu eşinin kendisini ret ettiği şeklinde algılar ve kendini kötü hisseder. Bunun için cinsel birleşme olmasa dahi ön sevişmeyi ve sürtünerek orgazma ulaşmayı bırakmamak gerekir.
12- Vajinismus erkeklerinin yaşadığı başka bir olayda evden uzaklaşmadır. Evde cinsel mutluluğu yakalayamayan erkek kendini dışarı atar. Ne yapar? İşine odaklanır. Arkadaşları ile daha çok zaman geçirmeye başlar. Eski sevgililerini aramaya başlar. Bir erkek danışanımız eve gitmiyordu. İşyerinde yatıp kalkıyordu.
13- Erkek bu süreçte karamsarlığa da kapılır. Eşine karşı acıma duyguları oluşur. Eşini aşırı koruma yoluna gider. Depresyona girebilir. Eşinden daha fazla üzülür. Üzülmek sorunu çözmez. Bunun yerine eşinizi yüreklendirmeniz, sevginizi eksiksiz göstermeniz, sabretmeniz, eşinizle sağlıklı iletişim kurmanız ilişkinizi güçlendirir. İlişkinize çok faydası olur. Burada soruna odaklanıp ağlamak yerine çözüme odaklanmak eşleri mutlu sona yaklaştırır. Vajinismusun birlikte üstesinden gelmeniz, zevkli cinsel deneyimlerle geleceğinizin istediğiniz gibi olmasını sağlayabilir. Her şey sizin için… Hadi çözüme…
Vajinusmus ile cinsel soğukluk arasında ne fark vardır?
- Cinsel soğuklukta günah, ayıp duyguları ön plandadır. Vajinismusta ise korku ve kaygı duygusu ağırlık kazanır.
- Cinsel soğuklukta ilişkiden zevk alınmaz ama vajinismusta ön sevişme çok zevkli olabilir.
- Cinsel soğuklukta cinsel birleşme olur ama vajinismusta hiç birleşme olmaz.
- Cinsel soğuklukta cinsel arzu ve vajende ıslanma olmazken vajinimusta cinsel arzu ve vajende ıslanma olur.
- Cinsel soğukta defalarca cinsel ilişki yaşanmıştır ama vajinismuslu kadın hala bakiredir.
- Ülkemizde evli kadınların yaklaşık % 50-60’ında cinsel soğukluk olduğu tahmin edilirken vajinismuslu kadın oranı % 2 civarındadır.
- Vajinismus yaşayan kadın aynı zamanda cinsel soğukluk da hissedebilir.
- Vajinismusun sebebi daha çok kadının geçmiş yaşantıları ile ilintilidir. Cinsel soğukluk ise evlilik sonrası erkeğin yanlış, kaba, hatalı davranışları sonucu oluşabilir.
HEM EVLİ HEM BAKİRE, HEM BAKİRE HEM HAMİLE KİMDİR?
Vajinismus ilginç bir cinsel problemdir. Şimdi size bir bulmaca sorsam “Hem evli hem bakire, hem bakire hem hamile kimdir?” desem cevabınız ne olur? Bu bilmecenin cevabı vajinismus yaşayan kadın olur. Vajinismus yaşayan bir kadın ilişki esnasında istem dışı kendini kasar. Bu onun elinde olan bir şey değildir. Yıllarca iki kardeş gibi yaşarlar. Bu durum ön sevişmeye engel değildir. Gayet başarılı ön sevişme yapabilirler. İşte bu ön sevişmelerde sürtünerek orgazma ulaşırlar. Böyle bir durumda bayan hamile kalabilir. Ben bir tane, iki tane çocuğu olan çok vajinismus vakası aldım. Hamiledir ama aynı zamanda bakiredir. Bu tür vakalar genellikle sezeryan doğum yaparlar. Ülkemizde her 100 kadından 10’un da vajinismus olduğu tahmin ediliyor. Yani oran % 10 deniyor. Vajinismuslu kadında cinsel birleşmeden korkar. İster ama penisin, başka bir cismin, parmağın, muayene aletinin, tamponun vajinasına girmesine izin vermez. Penisin girişine karşı asil bir duruşu vardır. Canı pahasına girişi engeller. Kadının vajinasının giriş kısmında bulunan kaslar kasılır. Kadın bu kasılmayı kendisi kontrol edemez. Çok yoğun bir korkusu vardır. Bu korkuyla beraber vajinadaki kaslar kasılır. Ayrıca bunun dışında bacaklarda, hatta tüm vücutta kasılmalar olur. Ayrıca kadın ağlama, titreme, çarpıntı, bayılacak gibi olma durumlarını da yaşayabilir. Erkek ilişki için eşine yaklaştığında bazen eşini dehşet içinde görür. Çünkü kadın için ilişki yaşamak tam bir dehşet anıdır. Kadın sanki tecavüze uğruyormuş gibi eşini iter, tekmeler, tokatlar. Cinsel birleşmeye izin vermez. Vajinismus problemi çoğu zaman evlendikten sonra belli olur. Bir çok kadın “ben vajinismus problemini duyardım ama benim yaşayacağım aklıma gelmezdi” der. İlk ilişkiden sonra çözmek için sık sık deneme yapılır. Ama her denem hüsranla sonuçlanır. Zamanla çiftler umutlarını yitirirler. Çoğu çift bu problemi ailesi ile paylaşmaz. İlk etapta bir cinsel terapistten yardım almayı da pek düşünmezler. Ailelerin haberi olursa bu sefer ayrı bir sıkıntı başlar. Her gün anneler arar. “Kızım bu gün bir şey oldu mu?” diye sorarlar. Bu durumda çiftleri gerer. Bir süre bu durumdan sıkılan çiftler “Tamam o iş oldu” deyip yala söylerler. Aileler aramayı bırakır ama sosyal çevrenin çocuk baskısı ortaya çıkar. Çiftler uzun bir süre sadece sürtünerek ilişki yaşarlar. Vajinismus yaşayan kadın kendini eksik hisseder. Hatta eşini başka kadınlara gitmesi için yönlendirir. Ben sana kadınlık yapamıyorum. Git bu işi para ile yapan birisiyle yap” derler. Erkek ise kendini ret edilmiş hisseder. Bu sorunlar çözülmezse evlilik boşanmayla sonuçlanabilir. Vajinismus çiftlerinin birbirlerine karşı olan sevgileri çok fazladır. Vajinismustan dolayı boşanmış çiftler arıyorlar. “Hocam, bir çok uzmana gittik. Ama sonuç alamadık. Genellikle parmak egzersizleri verdiler. Biz de yapamadık. Size gelsek farklı bir çözüm önerir misiniz? Biz birbirimizi çok seviyoruz. Bu sorun çözülürse yeniden evlenmek istiyoruz” diyorlar. Geliyorlar, terapiye alıyoruz ve sorun çözülüyor. Gidip yeniden evleniyorlar. Vajinismuslu çiftler de genellikle 4-5 yıldan sonra çocuk baskısı artar. Öyle sosyal baskıya maruz kalırlar ki gidip tüp bebek denemesi bile yaptırırlar. Bazen doğurgan kadınlarda doğal yollardan hamile kalma olayı olur. Penisle vajen birleşmese de sürtünerek orgazma ulaşan çiftlerden erkek vajen üzerine boşalır. Hamam gebeliği dediğimiz olay gerçekleşir ve bayan hamile kalır. Genellikle sezeryanla doğum yaparlar. Çocuk doğunca aileler çok rahatlarlar. Bazı çiftler doğumdan sonra vajinismusun biteceğini sanırlar. Ama vajinismus kaldığı yerden devam eder. Yüzlerce farklı sebepten dolayı vajinismus yaşanabilir. Bu bir psikolojik problemdir. Vajinismus yüzde yüz çözülebilen bir sorundur. Çözmek için ilk iş bu işi profesyonel yapan bir uzman bulmaktır. Çünkü bir çok kişi vajinismus sorunu ie ilgilendiğini ifade etmektedir. Ama terapi yöntemi olarak parmak egzersizlerinden başka uyguladığı bir şey de yoktur. Halbuki vajinismus probleminin çözümünde yüzlerce farklı teknik kullanılabilir. Sorun belli ve çözüm var. O zaman beklemenin mantığı yok. Uyum içinde çalışacağınız bir uzmanın kapısını çalmak için geç kalmayın.
Kadınlarda Cinsel İsteksizlik (Orgazm Olamama)
Cinsel isteksizliğin ne olduğunu bilirsek işimiz kolaylaşacak. Şimdi bunu kısaca açıklayalım. Organizmanın hayatta iki asli görevi vardır.
1- Hayatta kalmak.
2- Üremek, neslini devam ettirmek. Bütün canlılarda insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde bu iki kural geçerlidir. Bizi yaratan, programlayan güç öylesine harika programlamış ki bir çok şeyi otomatik yapıyoruz. Bizim doğamızda hazza, lezzete ulaşmak, acıdan elemden kaçmak var. Atalarımız “aş gördün giriş, iş gördün sıvış” demişler. Hayatı devam ettirebilmek için haz motorumuzun çalışması lazım. Yemek yiyoruz ve bundan bir lezzet alıyoruz. Bazen gribal enfeksiyon yaşarız ve dilimiz tat alma duyusunu kaybeder. O zaman yemek yiyemeyiz. Bizi yaratan yemek işini zevkli hale getirmiş. Göz gördüğü güzel şeylerden zevk alıyor. Kulak duyduğu güzel seslerden zevk alıyor. Yanımız da sürekli eşek anırsa hemen oradan kaçarız. Çünkü anırma sesi hoş değildir. Cinsellikte de haz ve lezzet var. Şimdi cinsellikte haz, lezzet, orgazm olmasa kim evlenirdi? Kim sadece “neslim devam etsin” diye gidip evlenir. Bizler balık gibiyiz. Yaratıcı oltaya yemi takmış biz hop yutuyoruz. Ya çocuğa bakmak zor ve zahmetli bir iş… Ama orada da yaratıcı bizi gafil avlıyor. İçimize şefkat ve merhamet duygusunu koymuş. Çocuğu görünce içimiz eriyor. Yemiyoruz yediriyoruz. B*kunu temizlerken bile pışpışlıyoruz, seviyoruz. İşte biz her konuda haz eksenli yaşıyoruz. Haz, zevk, lezzet olmazsa cinsellikte olmaz. Bizim doğamız bu lezzeti, hazzı almaya uygun dizayn edilmiş. İşte bir kişi haz ve lezzet almıyorsa içindeki bazı duygular dumura uğramıştır. O duyguları yeniden canlandırmak gerekiyor. Neslin devam etmesi için karşıt cinslerin bir araya gelmesi gerekiyor. Nasıl ki arıları çiçeğe çeken güzel kokular varsa erkek ve kadını da birbirine yaklaştıran uyarıcılar vardır. Bizler sazan balığıyız ya hemen atlıyoruz. Bir erkek kadının manyetik alanına girdiği zaman aklı başından gider. İşte görme, işitme, duyma, dokunma, tatma duyuları ve duygu ve düşünceler içimizdeki cinsel istek ve arzuyu tetikler. Bu durum normal insanlar için geçerlidir. Bazen de bir kadın çocukluğundan itibaren cinsellikle ilgili hep olumsuz yaşantıları deneyimler. Cinsellik düşüncesi onda acı ve elemi çağrıştırır. İşte bu tür kadınlar cinselliğe karşı isteksizlik duyarlar.
- Hamile kalma korkusu
- Kızlık zarını kaybetme korkusu
- Kadının cinselliği istemesinin ayıp karşılanması
- Acıyacak korkusu
- Yırtılacak korkusu
- Kanayacak korkusu
- Ahlaki ve kültürel yasaklar
- Yetişme tarzı ve ailevi baskılar
- Eşlerin uyumsuz olması
- Depresif ruh halinde olmak
- Eşe karşı güveni kaybetme
- Kullanılan ilaçların yan etkileri
- Cinsel ilişkiye zorlanmak
- Taciz veya tecavüz yaşamak
- Hormonal bozukluklar cinsel isteksizliği ortaya çıkarabilir. Normal olan her kadın zevk alma kabiliyetine sahiptir. İsteksiz kadın terapi sürecine katılarak istek duyma, ilişkiden zevk alma veya orgazm olma gibi duyguları öğrenebilinir. Kadınlarda cinsel isteksizlik çözülebilen bir sorundur. Psikoterapi süreci ile kadının zevk ve haz alma duyuları yeniden canlandırılır. Orgazm olmayı öğrenebilir. Hayatı güzel yaşamak herkesin hakkıdır. Kendi güzelliklerinizi keşfetmek için hemen bir terapi sürecine katılmanızı tavsiye ediyoruz. Cinsel isteksizlik yaşayan kadınları terapiye alıyoruz. Terapi süreci bitince genellikle şöyle derler. “Hocam, ben 10 sene boşa yaşamışım. Şimdi insan olduğumun, kadın olduğumun farkına vardım. Buraya ilk defa gelirken çok utanmıştım ama iyi gelmişim. İyi ki varsınız”.
Tags: kekemelik, panik atak, depresyon, vajinismus, depresyon gaziantep, gaziantep panik atak, gaziantep vajinismus, gaziantep kekemelik, gaziantep psikolog, aile terapisi, cinsel terapi, sınav kaygısı, erken boşalma